Genç Bir Çocuk Ama Sikişirken Söz Dinliyor Cenk

Ben Ece, 24 yaşında, özgür ruhlu, hayatı kendi kurallarıyla yaşayan bir kadınım. İstanbul’un Kadıköy’ünde, bohem bir dairede yaşıyorum. Cenk’le tanıştığımda 22 yaşındaydı; delikanlı, fit, enerjik ve bana sonuna kadar hayran bir genç. Cenk’le hiçbir zaman ciddi bir ilişki düşünmedim, bu konuda dürüstüm. Normalde bir erkekle birlikte olacaksam, benden olgun, maddi açıdan güçlü birini tercih ederim. Ama Cenk… o başka. Onunla geçirdiğim zaman, özellikle yatakta, tam anlamıyla bir tutku fırtınası. Seks hikayeleri yazılacak cinsten bir çekiciliği var. Üstelik, yatakta ne istersem, sorgusuz sualsiz yerine getiriyor. Seksi delicesine seven, farklı ve çılgın deneyimlerle dolu bir kadın olarak, Cenk’le geçirdiğim anlar beni her zaman uçuruyor.

Cenk, sadece fiziksel olarak değil, ruhen de etkileyici. Yeni yaptırdığı dövmeler, kollarını ve göğsünü süslüyor; ona hem asi hem masum bir hava katıyor. Gözlerinde hâlâ o çocuksu parıltıyı görebiliyorum, ama yatakta bambaşka birine dönüşüyor. Onun bu ikiliği, beni ona çeken şeylerden biri. Geçenlerde, Kadıköy’deki daireme geldiğinde, aklımda yine çılgın bir plan vardı. Normalde ondan karşımda 31 çekmesini istemeyi severdim; bu, aramızdaki oyunun bir parçasıydı. Ama bu sefer farklı bir şeyler denemek istiyordum.

Birkaç gün önce, Kadıköy’de, Boğa heykelinin yakınındaki bir erotik shop’a uğramıştım. Merak ve biraz da macera arayışı içindeydim. Oradan bir şişme manken ve bir dildo almıştım. Dildoyu aslında kendim için düşünmüştüm; belki yalnız gecelerimde kullanırım diye. Ama Cenk’in geleceğini bildiğim için, aklımda başka bir fikir şekillenmeye başladı. Onun sınırlarını zorlamayı, yatakta kontrolü tamamen ele almayı seviyordum. Sadist bir ruhum var, inkar edemem. Sekste sahibeliği, partnerimin benim emirleri yerine getirirken gösterdiği çabayı izlemeyi seviyorum. Bu, beni daha da ateşlendiriyor.

Cenk kapıdan içeri girdiğinde, her zamanki gibi enerjikti. Yeni dövmesini gösterdi, gömleğini sıyırıp kaslı kollarını sergiledi. “Nasıl, yakışmış mı?” diye sordu, gülerek. “Fena değil,” dedim, alaycı bir gülümsemeyle. Ama içimden, “Sana her şey yakışıyor,” diye geçirdim. Onu kanepeye oturttum, birer bira açtık. Sohbet ederken, gözlerimle onu süzüyordum. Sonra konuyu yavaşça oyuna getirdim. “Cenk, bu sefer farklı bir şeyler denesek ne dersin?” dedim. Merakla kaşlarını kaldırdı. “Ne gibi?” diye sordu.

Odaya gidip şişme mankeni getirdim. Cenk önce şaşırdı, sonra kahkahalarla gülmeye başladı. “Ece, sen ciddisin, değil mi?” dedi. “Hem de çok ciddiyim,” dedim, gözlerimi onunkilere kilitleyerek. “Bunu benim için sikeceksin. Ve beni hayal ederek yapacaksın.” Cenk’in yüzündeki ifade, şaşkınlıktan kararlılığa dönüştü. Onun bu hali, beni daha da tahrik ediyordu. Şişme mankeni yatak odasına taşıdık. Cenk, yavaşça soyundu, kaslı vücudu loş ışıkta parlıyordu. Gözlerime bakarak, mankenle oyuna başladı. Her hareketinde, beni düşündüğünü hissedebiliyordum. O an, onun teslimiyeti, benim kontrolüm… Her şey mükemmeldi. Cenk, bir süre sonra nefes nefese boşaldı. Yüzünde hem yorgunluk hem de tatmin vardı.

Ama gece daha bitmemişti. Dildoyu masanın üstünden aldım ve ona uzattım. “Sıra bunda,” dedim. Cenk önce güldü, “Ece, şaka yapıyorsun, değil mi?” dedi. Ama gözlerimdeki ciddiyeti görünce sustu. “Yapamam,” diye mırıldandı. “Yaparsın,” dedim, sesimde kararlı bir tınıyla. “Benim için yaparsın.” Cenk, tereddüt etti, ama sonunda dildoyu eline aldı. “Kayganlaştırıcı lazım,” dedi. “Zorlanırsan kullanırsın,” dedim, ona meydan okuyarak. O an, onun çabasını izlemek, benim için tarif edilemez bir zevkti. Cenk, dildoyu kullanmaya başladı. Başta zorlandı, ama gözlerime bakarak devam etti. Onun teslimiyeti, benim içimdeki ateşi daha da körükledi. Uzun sürdü, ama sonunda başardı. O an, aramızdaki bağın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha hissettim.

Artık sıra bendeydi. “Cenk, şimdi beni tatmin etme zamanı,” dedim, gülerek. Onu üzerime çektim. Cenk’in yarağı, her zaman olduğu gibi, taş gibiydi. Önce götten sikişmek istedim; bu, en sevdiğim pozisyonlardan biriydi. Cenk, yavaşça içime girdi, her hareketinde beni uçuruyordu. Sağlam bir yarak, inkar edemem, beni hem amdan hem götten sikerken doyuruyordu. O gece, saatlerce seviştik. Cenk’in enerjisi, benim tutkulu ruhumla birleşince, Kadıköy’deki küçük dairem adeta bir zevk mabedine dönüştü.

Sabah uyandığımızda, ikimiz de yorgun ama mutluyduk. Cenk, kollarını bana doladı, “Ece, seninle geçirdiğim her an bir macera,” dedi. Güldüm, “Daha ne maceralar yaşayacağız, gör bak,” dedim. Cenk’le ciddi bir ilişki düşünmesem de, onunla geçirdiğim bu ateşli anlar, hayatımın en güzel kaçamaklarıydı. Kadıköy’ün sokakları, Boğa heykeli, denizin kokusu… Hepsi, Cenk’le yaşadığım bu tutkulu gecenin bir parçasıydı.